Ticaretin ana unsuru reklamdır. İşlek caddelerde dükkan açmanın mantığı “oradan çok kişi geçmesi” olarak adlandırılır. “Cadde kalabalık” denir. Caddenin kalabalık olması dükkana tabela değeri katar. Yani? Yani reklamı kolay olur.
Ticaret canlı bir olgudur. Dünün güneşi ile yarının çamaşırını kurutmak mümkün olmadığı gibi dünün mantalitesi ile yarının dünyasında var olmak mümkün değildir.
Günümüz dünyasında ticari olarak, reklamsız var olmak mucize niteliğindedir de… Doğru mecrada, doğru dil ile doğru mesaj aktararak reklam yapmak çok önemlidir.
İnsan kendi içinde bulunduğu ortamı objektif tanımlama yeteneğinden yoksundur. Ağzınızın içindeki diş bedeninizi tarif edemez. Dolayısıyla işin içinde olan kişiler kendi firmalarına ilişkin verileri doğru okuyamaz. Olumsuz verilere bahane bulur, olumlu verilerden keyif alır.
Oysa firmaların dış gözleme ihtiyacı vardır. Dış gözlemde size ne kadar olumsuz şey söylenir, zayıf yönleriniz ne kadar yüzünüze vurulursa, o alanlara o denli eğilir ve mevcut problemler ile ileride karşınıza çıkacak sorunları o denli hızlı çözersiniz.
Bir profesyonel ajans ile tanıştığınızda ajansın ilk yapacağı iş durum tespitidir. Bu noktada ajansın yapacağı izlenime müdahale edilmemelidir. Ajans yetkililerinin araştırmaları esnasında firmanın güçlü yönlerini göstermek, doktora ağrıyan yerini değil de sağlıklı uzvunu muayene ettirmek gibidir. Onun için ajans yetkilisinin firmayı doğru analiz etmesine imkan tanınmalıdır. Firmanın güçlü yönleri öne çıkarılmamalı, zayıf yönlerin de tespit edilmesi gerekir.
En çok satan ürün de en az talep gören hizmet de ortaya konulmalı ikisi de değerlendirmeye dahil edilmelidir.
“Tüm bunları kendim yapamaz mıyım” mantalitesi profesyonellikten uzak, çağdaş ticaret anlayışının dışında yer alır.
Kendi başına yapılan reklamlar kısıtlı ve rastgele çevreye ulaşır. Bunun yanı sıra firma imajına ve gelecekte düzeltilmesi zor olan ticari hatalara neden olabilir.
Mesela üst düzey konut yapan bir firmanın basit bir el ilanı ile sahada yer almaya çalışması hem verimsiz bir gayret hem de imaj zedeleyici bir girişimdir. Zira kimse sokakta eline tutuşturulan bir kağıt parçasından etkilenerek milyonluk bir daire almaz. Öte yandan o firmadan lüks bir daire almayı planlayan kişi de o ilanı gördüğünde kararı konusunda endişeye kapılabilir.
Peki reklam ajansı seçerken nelere dikkat edilmeli? Yol arkadaşı nasıl belirlenmelidir?
Reklam ajansının güvenilir olması, alanında uzman olması ve iş deneyimleri ile çalıştığı önceki firmaların memnuniyet ve devamlılıkları ile personelinin niteliği size doğru ajans ile çalışıp çalışmadığınıza ilişkin ipucu verecektir.
Doğru bir ajans alanında uzman bir kadro ile çalışır. Yeni kurulmuş dahi olsa kullandığı dil, yapmış olduğu tespitlerle güven verir.
Size zayıf yönlerinizi sunmayan ajans müşterilerinizi değil sizi müşteri olarak hedeflemektedir. O ajansın sağlayacağı fayda markanızdan önce ajansa olacaktır. Gerçek reklam ve pazarlama ajansı sizinle aynı yerden ancak farklı bakış açısı ile bakmalıdır.
Sizin alanınızda uzman olmasa da pazarlama alanında etkin, reklam diline hakim, size doğru mecrayı önerecek yetide olmalıdır.
Reklam ajansınız sizin ekip arkadaşınız olmalıdır.
İnsanların ihtiyacı olduğunda profesyonel destek alması zorunludur. Bu açıdan reklam ajansı bu anlamda destek alınması gereken en önemli çözüm ortaklarıdır.
Reklam sürekli ve değişim gösteren bir yapıdadır. Yazının başında belirtiğimiz gibi ticaret canlı bir yapı ise reklam da o yapının bir uzvudur. Ticaret canlı olduğuna ve değişkenlik gösterdiğine göre reklam da mecra, zaman ve dil bakımından değişiklik göstermektedir.
Geçmiş yıllarda basılı reklamlar tercih edilirken günümüzde dijital reklamcılık ön plana çıkmaktadır.
Ancak yine de üretilen ürün veya sunulan hizmete göre hangi mecranın sağlıklı olacağı kararı reklam ajansının yönlendirmesi dikkate alınarak belirlenmelidir.
Herkesin ilk aklına gelen yöntemleri size öneren reklam ajansı kaliteli değildir. Her doktor doğru tedavi uygulamadığı gibi her reklam ajansı da firmanıza katkıda bulunmaz. Bu aşamada reklam ajansının sizinle aynı dili konuşması çok önemlidir.
Hemen her mecrada olmanızı öneren reklam ajansı sağlıklı veri toplayamaz. Eskiler “Tek ilaç yazan doktor en iyisidir” derdi. Zira hastalığı doğru teşhis edemeyen hekimler birçok ilaç vererek “Nasılsa bir tanesi işe yarar” mantığında olurdu. Oysa reklam ajansı sizin paranızı çöpe atmamanız için vardır.
Reklam ajansının sizi yönlendirmesi, tüm yetkinin kendisinde olduğu anlamına gelmez. Siz doktora gidip muayene olsanız da tedavi sürecinin bir noktasında “Ben ameliyat olmak istemiyorum” dersiniz ve tedavinize başka yöntemle devam edilmesini talep edersiniz.
Bu noktada esnaf tabiri ile “Dükkan senin” diyip reklamcıya teslim olmak yerine, her adımdan haberdar olmak, periyodlar halinde değerlendirmeler yapıp, hizmet ya da ürün satışında bir yükseliş olup olmadığını tespit etmek önemlidir.
Reklam ajansı size deneme yanılma yapmadan, firma imajınıza zarar vermeden, var olan değerlerinizi öne çıkarıp eksik yönlerinizin güçlenmesini sağlayarak, doğru mecrada, doğru dil ve doğru mesajları vererek, rastgele kitleye değil hedef kitleye yönelterek bütçenizi verimli kullanma imkanı sunar.
Reklam ajansı ile çalışırsanız hem zamandan hem enerjinizden hem de bütçeden tasarruf eder, firmanızın imajını ve itibarını yükseltirsiniz.
En kötü ajans, deneme yanılma yönteminden bin kez daha iyidir.